Pazar, Ekim 26, 2025

İLGİLİ HABERLER

Kuzeyboru Ar-Ge Merkezi 1 Yaşında.

Kuzeyboru Ar-Ge Merkezi 1 Yaşında

Ar-Ge merkezimiz, kuruluşunun ilk yılını tamamladı. Kurulduğu günden bu yana inovasyon, dijitalleşme, süreç iyileştirme ve yeşil dönüşüm odaklı projelerle sektöre yön veren merkez, mühendislikten tasarıma, kalite yönetiminden üretim proseslerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler geliştirdi.

Stratejik Ar-Ge Mimarisi

Ar-Ge Müdürü Bahadır Kaya, “Ar-Ge, yalnızca yenilik üretmenin değil; bir yapıyı düşünceyle inşa etmenin sanatıdır. Bu anlayışla yapılandırdığımız Kuzeyboru Ar-Ge Merkezi, ilk yılında fikirden ürüne, veriden değere uzanan bir sistematiği hayata geçirdi. Bugün elimizde, sadece projeler değil; disiplinler arası düşünen, teknik derinliği yüksek, yönetilebilir ve çoğaltılabilir bir Ar-Ge mimarisi var. Her süreç, yalnızca bir hedefe değil; aynı zamanda bir yaklaşıma işaret ediyor:
Veriye hâkim, standarda bağlı, çözüm odaklı ve stratejik.

Stratejik destek programlarıyla güçlendirilen projelerden üretim optimizasyonuna, malzeme mühendisliğinden sistem entegrasyonlarına kadar yürüttüğümüz her çalışma; kurumsal gelişim vizyonumuzla uyumlu, kalıcı bir Ar-Ge kültürünün yapı taşlarını oluşturuyor. Kurduğumuz teknik dokümantasyon sistemleri, proje portföy yönetimi modelleri ve kurum içi bilgi mimarisine entegre edilen karar destek yapıları, bu sistemin sürdürülebilirliğini güvence altına alıyor.

Ama asıl önemli olan şu:
Bu yapı bir kurumun değil, bir vizyonun taşıyıcısıdır.
Kurumlar büyür; vizyonlar yön verir. Biz yönümüzü, yalnızca bugünün değil, yarının da ihtiyaçlarına göre çiziyoruz.

Kuzeyboru Ar-Ge Merkezi, artık yalnızca teknik bir merkez değil; stratejik düşüncenin, bilimsel disiplini şekillendirdiği ve endüstriyel zekâyla harmanlandığı bir platformdur. Bu platformda her mühendis, yalnızca projelere değil; geleceğe imza atar.”  ifadelerini kullanarak Ar-Ge Merkezimizin önemini vurguladı.

Know-How ile Derinleşmek

Ar-Ge Proje Mühendislerinden Muhammet Ali Ünal, “Know-How ile Derinleşmek” spot başlığıyla, “Ar-Ge Merkezimizin ilk yılında, kompozit malzemeler odağında yürüttüğümüz mühendislik çalışmalarıyla; suyun güvenli, sağlıklı ve uzun ömürlü taşınmasına yönelik çözümler geliştiriyoruz. Sahadan gelen ihtiyaçları bilimsel bir çerçevede analiz ediyor, geniş veri tabanımız ve malzeme karakterizasyon altyapımız ile teknik kabiliyetimizi sürekli geliştiriyoruz.

Malzeme bilimi alanındaki uzmanlığımızı sistematik bilgi yönetimiyle destekliyor, her yeni projede kurumsal know-how gücümüzü derinleştiriyoruz. Bu bilgi birikimini özgün Ar-Ge fikirlerine dönüştürerek, patent çalışmalarımızla sektöre yön verecek teknolojilerin temellerini atıyoruz.

Üniversite-sanayi iş birlikleriyle güçlenen projelerimiz, sadece ürün değil; bilimsel katkı, sektörel farkındalık ve teknolojik derinlik de sağlıyor. Akademik yayınlar ve makale çalışmalarıyla bu etkiyi literatüre taşıyarak kalıcı bir değer üretmeye odaklanıyoruz.

İlk yılımızda ortaya koyduğumuz bu güçlü altyapı; inovasyon odaklı, çözüm üreten ve bilgiyi stratejik değere dönüştüren bir Ar-Ge kültürünün göstergesidir.” dedi.

Yönetimle Güçlenen Projeler

Ar-Ge Proje Mühendisi Ayşenur Sungur Baştuğ ise “Yönetimle Güçlenen Projeler” yaklaşımıyla, “Projelerin yalnızca teknik içeriklerle değil, doğru yönetim modelleriyle başarıya ulaştığına inanan bir yaklaşımla, Ar-Ge Merkezimizde proje yönetimi kültürünü kurumsallaştırdık. Fikirden başvuruya, uygulamadan raporlamaya kadar tüm süreci kapsayan sistematik bir yapı oluşturduk.

Üretim verimliliği, kalıp tasarımı, enerji optimizasyonu ve atık yönetimi gibi kritik alanlarda çok yönlü projeler geliştirdik. Her projede ihtiyaç analizleri, fizibilite çalışmaları, iş paketleri, bütçe ve zaman planlamaları gibi detaylı adımlar titizlikle yürütülerek, merkezimizin teknik ve organizasyonel kapasitesi somut çıktılarla güçlendirildi.

Bu çalışmalar, sadece başvuru değil; yönetişim odağında sürdürülebilir bir proje ekosistemi kurulmasını sağladı. Sektör paydaşları ve akademik iş birlikleriyle geliştirilen ortak projelerle, bilgi birikimimizi disiplinler arası bir yapıda derinleştirdik. Temsil görevlerimiz, teknik çalıştaylar ve eğitimlerle bu yapının hem içeride hem dışarıda güçlenmesine katkı sunduk.

İlk yılımızda ortaya koyduğumuz bu yapı, yalnızca niceliksel değil; stratejik, entegre ve ileriye dönük bir Ar-Ge kültürünün temel dinamiklerini oluşturdu.” ifadelerini kullandı.

Fikirden Sisteme, Sistemden Güce

Ar-Ge Proje Mühendisi Ece Yiğit Ateş, “Fikirden Sisteme, Sistemden Güce” başlığıyla, “İnovasyonun yalnızca yaratıcı fikirlerle değil, güçlü sistemlerle sürdürülebilir hale geldiğine inanıyoruz. Bu anlayışla, Ar-Ge Merkezimizde fikirlerin olgunlaştırıldığı, önceliklendirildiği ve proje haline dönüştürüldüğü entegre bir yapı kurduk.

Kurumsal ölçekte hayata geçirdiğimiz Fikir Yönetim Sistemi ve Proje Yönetim Sistemi, bu yapının temelini oluşturdu. Yürütmekte olduğumuz üç TÜBİTAK destekli proje, geliştirdiğimiz bu sistematik yaklaşımın ilk sonuçlarını ortaya koyuyor.

İç paydaşların önerileri, titiz analizler ve çok disiplinli değerlendirmelerle somut Ar-Ge projelerine dönüştürülerek merkezin teknik kapasitesine katkı sağladı. Aynı zamanda uluslararası iş birliklerine zemin hazırlayan bu altyapı, yüksek etki potansiyeline sahip projelerin kurgulanmasına olanak tanıyor.

Süreç boyunca uygulanan yapısal modellemeler, zaman yönetimi ve kaynak planlaması yaklaşımlarıyla kalite standardımız yükseldi. Bugün fikirleri sadece yazıya değil, uygulamaya dönüştüren bir yapı kurduk. Bu yapı; yönetilebilir, ölçülebilir ve çoğaltılabilir Ar-Ge başarılarının taşıyıcısı olarak geleceği şekillendirmeye hazır.” dedi.

Veriyle Şekillenen Üretim

Ar-Ge Proses Geliştirme Mühendisi Recep Tolga Mutlu, üretim süreçlerinin yapay zekâ destekli karar mekanizmalarıyla dijital dönüşümünü anlattı:
“Veriye hükmeden sistemler, yalnızca dijital değil; aynı zamanda mühendislik zekâsıyla yoğrulmuş yapılardır. Ar-Ge olarak bu anlayışla; üretim hatlarının tüm proses verisini sahadan çekiyor, analiz eden, öğrenen ve karar alabilen entegre yapılar geliştiriyoruz.

İlk yılımızda başlattığımız TÜBİTAK destekli projemizle; ekstrüzyon hatlarında enerji verimliliği, izlenebilirlik ve kalite kontrol hedefleri doğrultusunda çok katmanlı bir altyapı kuruyoruz. PLC programlamadan sensör entegrasyonlarına, veri tabanı mimarisinden karar algoritmalarına kadar tüm süreç Ar-Ge mühendisliğimizle şekilleniyor.

Bu sistemin en kritik bileşenlerinden biri ise, sahadan alınan verilerin anlık analizini sağlayan ve üretim süreçlerine müdahale edebilen yapay zekâ destekli karar mekanizmalarıdır. Bu yapı sayesinde üretimi yalnızca izlemekle kalmıyor; gerçek zamanlı aksiyonlarla yönetilebilir hale getiriyoruz.

Süreçlere hâkim, veriye dayalı ve sahadan yükselen bu sistem mimarisi; bugünün değil, geleceğin üretim dilini yazan bir Ar-Ge vizyonunun eseridir.” ifadelerini kullandı.

Kaliteyi Şekillendiren Zemin

Ar-Ge Kalite ve Test Mühendisi Nisa Nur Ak, “Kaliteyi Şekillendiren Zemin” başlığıyla, “Bir yıl önce çıktığımız Ar-Ge Merkezi yolculuğunda ulaştığımız seviye, teknik disiplinin sürdürülebilir çıktıya dönüşmesi açısından önemli bir eşiktir.

Kalite kontrol ve test süreçlerini, yalnızca doğrulama değil; teknik gelişimi besleyen stratejik bir bileşen olarak yeniden yapılandırdık. Hammadde geliştirme ve formülasyon çalışmalarında; fiziksel testlerden analitik doğrulamalara uzanan tüm aşamalarda analiz tasarımı, test metodolojisi ve sonuç yorumlama gibi kritik adımları şekillendirerek, Ar-Ge süreçlerinin teknik doğruluk ve güvenilirlik temeli üzerinde ilerlemesini sağladık.

TSE ve uluslararası standartlara uygun veri üretimiyle entegre bir raporlama altyapısı kurarak, kalite verilerinin izlenebilirliğini artıran ve teknik karar süreçlerine entegre edilebilecek bir zemin oluşturduk.

Akademik iş birliklerinin laboratuvar altyapımıza entegrasyonu sayesinde, bilimsel yaklaşımı operasyonel çıktılarla buluşturan ve veri temelli doğrulamayı esas alan bir test kültürü geliştirdik. Böylece kalite, yalnızca bir sonuç değil; Ar-Ge’nin tüm aşamalarında etkin rol üstlenen dinamik bir unsur haline geldi.

İlk yılımızda kalite odaklı bu mühendislik yaklaşımıyla, standartlara, veriye ve çıktıya dayalı sürdürülebilir bir Ar-Ge yapısı inşa ettik.” dedi.

Tasarımın Stratejik Dili

Ar-Ge Tasarım Mühendisi Ceyda Tekerbaş ise “Tasarımın Stratejik Dili” spotuyla, “Tasarım, yalnızca bir görselleştirme değil; mühendisliğin sahadaki etkisini artıran stratejik bir araçtır.

Ar-Ge Merkezimizin ilk yılında, ürün geliştirme süreçlerini veri temelli analizlerle şekillendiren, teknik çizim ve simülasyonlarla doğrulayan bir tasarım kültürü inşa ettik. Modelleme, render ve teorik analizler ile ürünleri henüz üretim aşamasına geçmeden tüm yönleriyle değerlendirebilen bir yapı kurduk.

Bu sayede, sadece görsel bütünlük değil; işlev, güvenilirlik ve kullanıcı deneyimi açısından optimize edilmiş çözümler geliştirdik. Hazırladığımız tasarım çıktıları; web–katalog materyallerinden mühendislik raporlarına, patent dosyalarından kurumsal sunumlara kadar uzanarak, Ar-Ge’nin teknik gücünü dış paydaşlara etkin şekilde yansıtan bir iletişim köprüsüne dönüştü.

Bu içerikler, ürünlerin doğru anlaşılmasını kolaylaştırırken, teknik değerlendirme ve ticarileşme süreçlerine de tamamlayıcı katkılar sağladı. İlk yılımızda ortaya koyduğumuz bu bütüncül tasarım anlayışı, bilgiye dayalı ve stratejik düşünen bir Ar-Ge kültürünün dışa açılan yüzü oldu.” dedi.

Geleceğe Güçlü Bir Adım

İlk yılında TÜBİTAK destekli projelerden üniversite iş birliklerine, teknik altyapı yatırımlarından kurumsal sistemlere kadar pek çok alanda katma değer üreten Kuzeyboru Ar-Ge Merkezi, bilgi odaklı yaklaşımıyla sanayide fark yaratmaya devam ediyor.

Kurum olarak çıktığımız bu Ar-Ge yolculuğu; yalnızca teknik gelişimi değil, aynı zamanda bilgi üretimini, stratejik yönetimi ve sürdürülebilirliği merkezine alan yeni nesil bir mühendislik anlayışının da simgesi haline geliyor.